KLARNET

Klarnet Nedir?






1 - Küçük Klarnet :
 Mi b 
2 - Büyük Klarnet : Si b 
a. Do Klarnet : Uzunluğu: 51.7 cm. 
b. Si b Klarnet : Uzunluğu: 59 cm. 
c. La Klarnet : Uzunluğu: 62.7 cm. 
3 - Alto Klarnet : Mi b, Fa 
4 - Bas Klarnet : Si b 


Sol Klarnet

  Klarnet, sert ve dayanıklı ağaçlardan yapılan, gövdesi silindir biçiminde, üflemeli bir çalgı türüdür. Diğer adı gırnata olan klarnet genellikle de abanoz ve sedir ağacından yapılmaktadır. Klarnetin, sert kauçuk olan ebonitten ve metalden de yapılanları vardır.








   Klarnetler; Kafalık (Bek), Fıçı (Barel), Üst gövde, Alt gövde, Kalak (Pavillon) olmak üzere beş farklı parçanın birleşmesi ile oluşur. Klarnetin gövdesinde bulunan ses deliklerini açmaya ve kapatmaya yarayan metal bir mekanizma mevcuttur. Kalak bölümü ise obuaya nazaran daha geniştir. Kamış parçası özenle yontulup, biçimlendirilir ve üzerine ağızlık takılır. Klarnetin kamışı tek kanatlıdır. Klarnetin üflenmesi ile titreşime geçirilen kamış, boru içindeki havayı titreştirir. Bu şekilde ses elde edilir. Klarnet, sol eli yukarıda ve sağ el aşağıya gelecek şekilde azca bir eğimle aşağı doğru tutulur. Klarnetin, gürlük kontrölü açısından çok yetenekli bir çalgı olması, en önemli özelliklerinden biridir. Bir öteki özelliği ise çok kısık ve çok gür sesle çalınabilmesidir. Klarnet, çeviklik bakımından flüte çok benzemektedir.

   19. Yüzyılda Chalumeau (Şalümo) adıyla orkestralarda kullanılan nefesli saz, Denner adlı çalgı yapım ustası tarafından geliştirilerek bugünkü halini almıştır. 18. Yüzyılda keşfedilen klarnetin oda orkestralarına dahil edilmesinde ve yaygınlaşmasında Mozart’ın büyük rolü olmuştur. 1600’lü yıllarda 1,5 oktav ses genişliği veren klarnet, Mozart’ın konçertosunda yumuşak ve koyu sesiyle dinleyenleri büyülemiştir. Bu yıllarda klasik, caz ve pop orkestralarının olmazsa olmaz sesi olan klarnet, bugün konservatuarlarda ve müzik literatüründe yerini almıştır.

   Klarnetlerden bir tek dört tanesi sürekli olarak orkestrada kullanılır. Bunlar; Mi bemol küçük klarnet, La klarnet, Si bemol klarnet, Si bemol bas klarnettir. Orkestra içinde hızlı, parlak ve etkileyici pasajlardan geniş duygusal ve yumuşak ezgilere kadar geniş yelpazede görev alır. Duru, yumuşak ve parlak ses rengi öteki tahta üflemeli çalgılarla iyi kaynaşır. Klarnetin en önemli görevleri; diğer çidraklardaki temaları katlamak ve gerektiğinde arka plandaki armonileri sağlayıp, eşlik figürlerini seslendirmektir.

   Dünyaca ünlü klarnet virtüözleri Woody Allen, Sarah Elbaz, Alain Damiens ve Giora Feidman’dır. Türkiye'de ise klarnet dendiğinde ilk akla gelen adlar, eskilerden Mustafa Kandıralı, son yıllarda ise Bülent Altınbaş, Hüsnü Şenlendirici, Göksun Çavdar, Serkan Çağrı ve Tolga Akşit’dir.




Klarnetin Özellikleri kısaca Klarnetin tanımı hakkında bilgi


Klarnet, tek kamışlı tahta nefesli çalgıdır. Orkestralarda, askeri bandolarda ve bakır nefesli çalgı topluluklarında önemli bir yeri vardır. Bunun yanı sıra solo çalgısı olarak da seçkin bir repertuvara sahiptir. Genellikle, Afrika’da yetişen koyu mor renkli sert bir ağaç olan Dalbergia melanoxylon’Am yapılır. İç çapı ortalama 1,5 santimetre olan silindirik bir boru biçimindedir; alt uca hafifçeçe genişleyen bir kalakla son bulu;. Metal klarnetler de vardır, fakat bunlar kaliteli ses vermez. Klarnetin üflenen bölümüne bek adı verilir. Bek genellikle ebonitten yapılır; bekin ucunda bir kertik vardır; kamış bu kertiğe vidalı bir bilezikle oturtulur. (Kamış eskiden iple sarılarak beke bağlanırdı; Almanya’da bugün de çoğunlukla bu tür kamış kullanılır.) Çalınırken bek (kamış altta olmak üzere) ya dudakların veya alt dudakla üst dişlerin arasına alınır.

En çok kullanılan klarnet Si bemol tonun- dadır. Boyu yaklaşık 66 santimetre’dir. Çaldığı notalar, bir büyük 2’li aşağıdan duyulur. (Örn. Re notası çalındığında, duyulan Do sesidir.) Bekin takıldığı beden akustik ba­kımdan bir ucu kapalı boru gibi çalışır. Bu düzenin sağladıkları şunlardır: 1) Orta Oo’ nun altındaki Re’den (Si bemol klarnet ol­duğundan Mi olarak yazılır) yukarıya doğru tam 3,5 oktavlık geniş bir ses alam, 2) çalgı üflendiğinde boru içindeki kapalı hava sütu­nunun titreşmesiyle oluşan armoniklerin ya­pısı sebebiyle ortaya çıkan kendine özgü bir ses rengi (tınısı), 3) bir başparmak perdesi ile sağlanan tam 12’li aralığına kolayca atlama kabiliyeti.

Klarneti 17. Yüzyılın sonlarında tanınmış çalgı yapımcısı Johann Christoph Denner buluş etti. Daha önceleri tek kamış yalnızca orglarda ve halk müziği çalgılarında kullanılırdı. Denner klarneti, tek kamışlı bir halk çalgısı olan konik obuadan geliştirdi. Ama klarnet daha uzundu ve konik obuanın çıkarabildiği temel seslere yardımcı olmak üzere öncelikle üst ses bölgesinde çalınabiliyordu. Böylece, daha sağlam, daha berrak, trompetinkine benzer bir ses alanı (clarino) sağlanıyordu. Klarnet için yapılmış en eski bestelere Amsterdamlı Estienne Roger’ın yayımladığı müzik kitaplarında rastlanır. Kamışı yukarı getirilerek çalınan (kamış aşağıda çalış an­cak 1800’den sonrasında Almanya’da görüldü) o dönemdeki klarnetin iki anahtarı vardı, en pes notası ise orta Do’nun altındaki Fa idi. 1720’de çalgıya kısa bir kalak eklendi, 1740-50 arasında da pes Mi ve eskiden çok temiz çıkarılamayan tiz Si seslerini iyileş­tirmek için borunun boyu uzatıldı. 18. Yüz­yılın sonlarına gelindiğinde klarnetin beş yahut altı anahtarı -olmuştu, ayrıca çeşitli tonlarda (La, Do, Mi bemol vb) klarnetler yapılıyordu. Bu değişik tonlardaki klarnet­lerde, parmak pozisyonlarını koruyabil­mek için müzikler transpoze ediliyordu. Ortalama 1780’de büyük orkestraların ço­ğunda klarnet kullanılmaya başladı. Günümüzdeki klarnet 1800-50 içinde gelişti. Çalgıya bazı notaların temiz çıkması­nı sağlamak için yeni anahtarlar eklen­di. Sesin gürlüğünü çoğaltmak için boru çapları ve bekler büyütüldü. 1840’lara ge­lindiğinde destek sunar üstüne yerleştirilmiş anahtar düzeni, komuta düzeneği, flüt yapım­cısı Theobald Böhm’ün uyguladığı halka bi­çimli anahtarlar ve Auguste Buffet’nin iğne­li yayları gibi teknolojik ilerlemeler klarnet­te iki çağdaş temel sistemin başlıca özellik­lerini belirlemişti. Bunlardan yapımcısının adıyla anılan Albert sistemi, klarnetçi ve çalgı yapımcısı Iwan Müller’in daha önceki 13 anahtarlı klarnetinin modernleştirilmiş bi­çimiydi. Bu klarnet Almanca konuşulan ülke­lerde karmaşa bir yardımcı anahtar düzeni eklendikten sonra kullanıldı; fakat daha derin bir ses rengi elde eden çapı, ağızlığı ve dili olduğu gibi korundu. Hyacinthe E. Klose ile Buf­fet’nin 1844’te Paris’te patentini aldıkları ve bugün de biroldukça ülkede hâlâ standart olarak biri olan Böhm sisteminin uygulandığı klarnetlerde, Böhm’ün 1832’de geliştirdiği ve birçok teknik üstmeşhurk elde eden, flütteki parmak kullanma düzeninin büyük bölümü yer alır. Bu klarnette ötekinden farklı olarak arkada bir başparmak halkası, bir de sağ küçük parmağın kullandığı dört yahut beş anahtar vardır. İtalya’da çok daha geliş­tirilmiş gerçek bir Böhm klarneti kullanılır; İtalyan klarnetçiler La klarnet partilerini Si bemol çidrakya transpoze ederek çalar­lar.

Si bemolden başka değişik tonlarda klar­netler de vardır. Bunlar 18. Yüzyıl ile 19. Yüzyılın başlangıcında çok kullanılan ve çoğu zaman Alman orkestralarında yerini hâlâ sakınan Do klarnet; büyük Avrupa toplu­luklarında yer verilen La bemol oktav klar­net; eskiden çok yaygın olan Fa tonundaki (sopranino) ve daha sonraki Mi bemol to­nundaki klarnetler; 18. Yüzyıl sonlarının La bemol. Sol ya da Fa clarinette d’amoıır’un peşinden meydana getirilen alto (yahut tenor) klarnet­ler; daha başarılı bir alto klarnet olan fa sesli basset horn ve ondan sonraki, kalağı yukarı­ya doğru dönen ve beki tutan kavisli bir metal kangalı bulunan mi bemol alto klar­netlerdir. Si bemol bas klarnetler önce deneme olarak üretildi. 1810’dan sonraysa birçok çeşidi yapıldı. Belçikalı çalgı yapım­cısı Adolphe Sax’m 1838’de yaptığı modele yukarıya doğru dönen bir kalağın eklenme­siyle beki iki kıvrımlı olan bugünkü bas klarnet oluşturuldu. Kontrbas klarnetler ise Mi bemol veya Si bemol tonundadır.

Türkiye’ye klarnet 19. Yüzyılın sonlarında, gazinolarda çalan fasıl heyetleriyle girdi. İlk klarnetçilerin çoğu Rumelili Çingenelerdi. Günümüzde ise klarnet, klasik yapıtlar seslendiren topluluklar haricinde hemen hemen tüm Türk sanat müziği topluluklarında çalınır. Klasik Türk müziğinde kullanılan klarnet Si bemol değil. Sol tonunda oldu­ğu için. Daha uzundur. Klarnet nedir özellikleri ve tarihçesi hakkında data aktardık.


Anadolu’nun bazı yörelerinde (örn. Silif­ke) halk müziğinde de kullanılan klarnet davul-zurna ikilisinde zurnanın yerini alır.



Teknik özellikleri 




Klarinet, çeviklik bakımından flüte çok yakındır. Her çeşit hızlı, parlak, gösterişli pasajlar, diziler, arpejler, grupetto ve benzeri figürler, tril ve tremololar rahatça çalınabilir. çoğu zaman tek dil kullanırlar. Çift dil ve üç dil çok zor olduğundan, özel durumlar olmadıkça kullanılmaz. Bir ses bölgesinden başka bir ses bölgesine geniş aralıklı atlamalar, klarinete özgü kolaylıklardan biridir. Sadece hızlı tekrarlanan sesleri çalmakta oldukça sınırı olandır. Klarinetin en önemli özelliklerinden biri de, gürlük kontrölü bakımından son derece yetenekli olmasıdır. Çok kısık sesle ve çok gür sesle çalabilir.

Orkestradaki önemi 

Klarinete orkestrada hızlı, akıcı, parlak, şovşli pasajlardan geniş duygusal ezgilere dek her türlü vazife verilir. Duru ve parlak ses rengi ile birleşen etkili kreşendo ve dekreşendo yeteneği, klarinetin "Espressivo" solo pasajlarda sık sık görevlendirilmesine niçin olur. Ses rengi diğer tahta üflemelilerle iyi kaynaşır. Başka çalgılardaki temaları katlamak, gerekirse arka plandaki armonileri sağlamak ve eşlik figürlerini seslendirmek klarnetin yapabileceği en önemli görevlerdir.



KLARNET GIRNATA NEDİR KLARNET'in TARİHÇESİ



Batı Avrupa'da 17. Yüzyılda kullanılan Chalumeau, klarnetin gelişmemiş ilk şekliydi. Chalumeau sözcüğünün kökeni Fransızca olup, kamışlı nefesli çidrakların genel adıdır. 1700'lü yıllarda Alman çalgı yapımcısı J.C.Denner, Chalumeau'yu geliştirerek klarnetin ilk şeklini oluşturmuştur. Genel olarak Denner'ın Chalumeau'yu geliştirerek klarneti icat etmiş olduğu söylenir. 

J.C. Denner, klarnetin perdeleri, ses delikleri, ağızlık (bek) kısımlarında yaptığı yeniliklerde klarnetin ilk kere üçüncü ve beşinci armoniklerini kullanılabilecek hale getirmiştir. Klarnet, zaman vakit 18.Yüzyılın ilk yarısında da kısıtlı ses bölümleri ilave edildikten sonra kullanıldı. Bu yüzyılda kısıtlı kullanılmasının sebebi kim bilir gelişimindeki eksikleri idi. 

1800'lü yıllarda birçok orkestrada klarnet kullanılmaktaydı. Oda müziğinde klarnetin yeri, Mozart tarafından pekiştirilmiştir. Solo olarak kullanımı, 1800'lere kadar devam etmiştir. 

1800-1840 yılları arası, konçerto seslendirenlerin ve mekanik gelişmelerin yapıldığı yıllardı. 1812'de Ivan Müller, Paris Konservatuar'ına yeni tasarladığı klarneti sundu. Müller'in geliştirildiği bu klarnet, 13 tuşlu olup, Denner'den bu yana yapılmış en gelişmiş klarnet idi. 

J.C. Denner, klarnetin perdeleri, ses delikleri, ağızlık (bek) kısımlarında yaptığı yeniliklerde klarnetin ilk kez üçüncü ve beşinci armoniklerini kullanılabilecek hale getirmiştir. Klarnet, zaman zaman 18.Yüzyılın ilk yarısında da kısıtlı ses bölümleri ilave edildikten sonra kullanıldı. Bu yüzyılda kısıtlı kullanılmasının nedeni kim bilir gelişimindeki eksikleri idi. 

1800'lü yıllarda biroldukça orkestrada klarnet kullanılmaktaydı. Oda müziğinde klarnetin yeri, Mozart tarafından pekiştirilmiştir. Solo olarak kullanımı, 1800'lere kadar devam etmiştir. 

1800-1840 senelerı arası, konçerto seslendirenlerin ve mekanik gelişmelerin yapıldığı yıllardı. 1812'de Ivan Müller, Paris Konservatuar'ına yeni tasarladığı klarneti sundu. Müller'in geliştirildiği bu klarnet, 13 tuşlu olup, Denner'den bu yana yapılmış en gelişmiş klarnet idi. 

Klarnet tarihinde son yenilikçi ise Hyacinthe Klose'dir. 1839 senesinde Boehm sistemini bulmuştur. Bu sistem, bilinen sistemler içinde en gelişmiş olanıdır. 

Theobald Boehm'in flüt için geliştirdiği bu sistem, örnek alınarak klarnette uygulanmış, Theobald Boehm'den sonra da sistem bu adla anılmaya başlanmıştır. Boehm, ek olarak bir dizi yüzük şeklinde perdeler icat ederek, farklı uzaklıktaki perdelerin açılıp kapanmasını sağlayacak yeni perdeleri keşfetmiştir. 1840 yılından günümüze kadar olan süreç aşağıdaki dönemlere ayrılabilir; 

1840-1860 Mekanik gelişme devam etti. Tahta nefesli sazlar, solo eserler ve konser programlarında yer almaya başladı. 

1860-1900 solo eserler derhal derhal yok oldu. Klarnet sonatları ve oda eserleri daha çok seslendirildi. 1900-1925 bestecilerin artan talepleri doğrultusunda teknikte büyük ilerlemeler kaydedildi. 1925'ten bu güne üflemeli saz solistleri, radyo ve kayıt programlarına tekrar katılmaya başladılar. Klarnette kullanılan iki çeşit perde sistemi vardır. Boehm sistemi klarnet, 1830 senesinde Boehm flütünden geliştirilmiştir. Bu sistem oluşturulur iken temel fikir şuydu. Perde yapısının rahat kullanımından ziyade, akustiğin oluşması önemliydi. Eski sistemin ses problemi ve teknik alandaki yetersizliği de düşünülerek, Boehm sistemi klarnet oluşturulmuştur. Beohm perde sistemi, klarnete uygulama edilmiş en önemli perde sistemidir. Bu sistem, klarnet, saksafon, obua'da kullanılmış ve Fagot'ta melez olarak kullanılmıştır. 

Albert sistemde, çapraz parmak pozisyonu kullanılır. Boehm sisteminde ise parmak kullanımı farklıdır. Albert (Auler) sistemi daha çok Almanya, Türkiye ve Balkanlarda tercih edilen bir sistemdir. Albert perde sisteminin, Boehm sisteminden önce yaygın bir kullanımı vardı. Albert (Auler) sistemi klarnette, saksafon'da olduğu benzer biçimde silindir delikler de vardır. Bazı tarihsel görüşler şöyledir; Klarnetin atası chalumeau'dur. İlk gerçek kamışlı sazdır. 1600'lü senelerın sonlarında ortaya çıkmıştır. Fazla elastik değildi, sadece 1, 5 oktav ses genişliğine sahip idi. 

Johann Christoph Denner (Nürnberg) ve oğlu Jacob, klarnete daha fazla ses genişliği kazanmıştırracak oktav perdesini eklediler. Daha çok sesin duyulmasını sağlayan oktav (klarnette 12.Perde) perdesiyle klarnet, daha ince seslere çıkabiliyordu. Böylelikle klarnet, öteki tahta nefeslilerden ayırt edici bir ses rengine haiz oldu. Chalumeau üzerinde yapılan bu değişik eklemeler ve ilerlemeler nedeniyle J.C.Denner, klarnetin mucidi diye bilinir. 

Klarnetin yapısı, öteki tahta nefeslilerden değişikdır. Klarnet, silindirik bir yapıya sahip iken, diğer tahta nefesliler konik bir yapısal özellik gösterir. 1700'lü yılların sonlarında, klarnette gelişmeye yönelik pekoldukça iyileştirmeler yapılmıştır. Daha fazla delikler eklenmiş ve ses deliklerinin farklı kesilme şekilleri denenmiştir. Ivan Müller, 13 tuşlu bir klarnet modeli geliştirmiştir. Bu klarnet, 1800'lü yılların sonuna kadar yaygın kullanılmıştır. Klose ve Buffet, flüt parmak sistemini klarnete uyguladılar. 

Basset klarnet, (tenor) genellikle FA'ya uyarlanmış bir klarnet olup, Mozart'ın konçertosunu ve Quintet'ini bestelediği klarnet'tir. Arkadaşı Anton Stadler, Baset boru virtüözü idi. Mozart, bu klarnetin yumuşak ve koyu tonuna hayrandı. 

Klarnet için yazılmış önemli eserler; 

Mozart'ın Konçerto ve Quintet'i, Brahams'ın iki sonatı op.120 ve Quintet'i. 

Bazı klarnet icracıları; Anton Stadler (1700'lerin sonu), Richart Muhlfield (1800'lerin ortası ve sonu) ve yakın zamanda da Stanley Drucker (New York Filarmoni Şefi), Richard Stotlzman (bağlarımsız solist), Larry Combs (Chicago senfoni şefi), James Pyne (Ohio Devlet Üniversitesinde seçkin bir eğitim bilimci), Anthony Gigliotti (Philedelphia şefi ve Temple Üniversitesinde eğitim bilimci) ve Jon Manessa genç solist, Eastman Fakültesinde kayıt sanatçısı





Yorumlar